Alanya Üniversitesi’nin son dönemde yaşadığı çalkantılar, sadece eğitim camiasında değil, geniş kamuoyunda da büyük yankı uyandırdı. Özellikle Goldeng Holding’in, üniversitenin kurucu rektörü ve mütevelli heyeti başkanı Prof. Dr. Erol Sayın’ın görevine bildirimsiz olarak son vermesi, akıl almaz bir saygısızlık örneği olarak hafızalara kazındı. Bu karar, sadece bir akademisyene değil, üniversitenin tarihinde önemli bir yere sahip olan bir isme yapılmış büyük bir haksızlıktır.

Prof. Dr. Sayın’ın açıklamaları, olayın perde arkasını da gözler önüne serdi. Üniversitenin ekonomik durumunun kötüleştiği, öğrenci gelirlerinin giderlerin sadece %25’ini karşıladığı, personel giderlerinin ise toplam giderlerin %70’ini oluşturduğu belirtilmiş. Bu durumun çözümü olarak ise ne yazık ki, en yüksek ücret düzeyindeki profesörlerin işten çıkarılması tercih edilmiş. Ancak bu tercih, üniversitenin akademik kaliteye ve değerlere ne kadar önem verdiğini sorgulamamıza neden oluyor.

Bir Akademisyene Yapılan Saygısızlık
Üniversiteler, birer eğitim kurumu olmanın ötesinde, bilimsel ve toplumsal değerlerin taşıyıcısıdır. Prof. Dr. Erol Sayın’ın üniversiteye olan katkıları ve üstlendiği görevler göz önünde bulundurulduğunda, kendisine yapılan bu muamele kabul edilemez. Üniversitenin kurucu mütevelli heyeti başkanı ve rektörü olarak, Sayın’ın üniversitenin bugünkü konumuna gelmesinde büyük emeği vardır. Kendi kurduğu üniversiteden böyle bir şekilde ayrılmak zorunda bırakılması, akademik dünyada bir kara leke olarak yer alacaktır.

Goldeng Holding’in Sorumluluğu
Goldeng Holding’in Alanya Üniversitesi’ni devralmasının ardından yaşanan bu olay, holdingin eğitim anlayışı ve yönetim tarzı hakkında ciddi soru işaretleri doğuruyor. Eğitim kurumları, kar amacı güden ticari işletmeler gibi yönetilemez. Akademik özgürlük, kalite ve etik değerler, her türlü ekonomik kaygının önünde gelmelidir. Prof. Dr. Sayın’ın işine son verilmesi, sadece bir tasarruf tedbiri değil, üniversitenin akademik duruşuna vurulmuş bir darbedir.

Eğitimde Değerler ve Gelecek
Üniversitelerin amacı, sadece bilgi aktarmak değil, aynı zamanda eleştirel düşünceyi, bilimsel araştırmayı ve toplumsal sorumluluğu teşvik etmektir. Prof. Dr. Erol Sayın gibi değerli akademisyenler, bu misyonun en önemli temsilcileridir. Onlara yapılan haksızlıklar, sadece bireysel bir mağduriyet yaratmakla kalmaz, aynı zamanda genç nesillere kötü bir örnek teşkil eder.

Alanya Üniversitesi yönetimi ve Goldeng Holding, bu yanlıştan dönmeli ve Prof. Dr. Sayın’ın haklarını iade etmelidir. Üniversitenin geleceği, ancak böyle bir adalet ve değerler zemininde şekillenebilir. Aksi halde, eğitim dünyasında itibar kaybı kaçınılmaz olacaktır.

Sonuç
Bu olay, sadece bir kişinin değil, bir kurumun ve onun temsil ettiği değerlerin uğradığı haksızlığı simgeliyor. Prof. Dr. Erol Sayın’a yapılan saygısızlık, Alanya Üniversitesi’nin itibarını zedelemekle kalmaz, aynı zamanda eğitim dünyasında derin bir yara açar. Üniversiteler, değerleriyle ayakta kalır ve bu değerlerin başında da akademik özgürlük ve saygı gelir. Bu olay, hepimize, bu değerlerin korunması gerektiğini bir kez daha hatırlatıyor.