Tam 1 yıl oldu. Alanya halkının sandıkta değişim diye bastığı mühürle, koltuğa oturan Osman Tarık Özçelik için zaman hızlı geçti. Peki geçen bu bir yılın sonunda ne kaldı elimizde? Ne değişti, ne değişmedi? Alanya nefes aldı mı, yoksa hâlâ eski alışkanlıkların gölgesinde mi?
Siyasetçilerin en zorlandığı şey “yokuş yukarı yürümek” değil, “yokuş aşağı durmaktır.” Çünkü rüzgâr sert eser, zemin kaygandır. Başkan Özçelik bu bir yılda yokuşun başına kurdu kendini. “Ben buradayım” dedi. Bunu bazen bir yıkım kararı ile, bazen bir çay bahçesiyle, bazen bir pankartla, bazen de sessizlikle yaptı.
Ama asıl mesele şuydu: Başkan Özçelik, konuşarak değil, susarak siyaset yaptı.
Sade, Gösterişsiz ve Kararlı
Başkan Özçelik’in en çok konuşulan icraatlarından biri, göreve geldiği gün belediyenin 1 milyar 122 milyon liralık borç, listesini bina önüne asmasıydı. O listeyle birlikte sadece rakamlar değil, yılların birikmiş şeffaflık açığı da ifşa oldu. Halk, yıllar sonra ilk kez yönetenin diline değil, hesabına baktı. Bu önemliydi.
Sessiz Ama Dokunan Hamleler
Sosyal belediyecilik alanında Başkan Özçelik’in yaptığı her şey, süslü tanıtım videolarından uzak, insani ihtiyaçlara yakın adımlardı. Örneğin;
-
Türktaş’da zor şartlarda yaşayan yaşlı bir kadına konteyner ev sağlanması…
-
Oba’da 5 bin kişilik kapasiteyle açılacak olan Aşevi ve Sosyal Tesisler Lojistik Merkezi yakın zamanda açılacak…
-
Halkın cebini yormayacak şekilde düzenlenen İskele Çay Bahçesi…
-
Öğrencilere 24 saat ders çalışabilecekleri mekanın tahsis edilmesi...
-
Kar yağışında yaylada mahsur kalan vatandaşların belediye ekiplerince kurtarılması…
-
İsrafi önleyici birçok çalışmaları ve belediye'nin kurumsallaşması yönünde atılan adımlar...
-
Turizmi canlandırmak adına çeşitli fuarlara katılım ve protokol ziyaretleri..
Bunlar ne sosyal medya fenomeni oldu, ne de büyük törenlerle kutlandı. Ama bir çocuğun sıcak çorbasında, bir yaşlının huzurunda kendini hissettirdi.
Toplumsal Duyarlılıkta İyi Bir Sınav
Kadına yönelik şiddet artarken belediyede herkesin siyah giyinerek işe gelmesi, sadece sembolik bir duruş değil; toplumsal sorumluluğun bir yansımasıydı. Dünya Kız Çocukları Günü'nde yurtta kalan öğrencilerle bir araya gelmesi de öyle…
Şehir yönetmek sadece kaldırım taşlarını değiştirmek değil; gözyaşını görebilmektir, sessiz çığlığa kulak vermektir. Bu anlamda, Başkan Özçelik’in refleksi güçlüydü.
Eleştiriler Yok Mu? Elbette Var
Kent vizyonuna dair hâlâ büyük projeler bekleyenler hayal kırıklığı yaşıyor olabilir.
Ancak şu da bir gerçek: Başkan Özçelik, “önce düzeni anlayayım, sonra yön vereyim” tavrını benimsemişe benziyor.
Gençler: Beklenen Ses, Gelmeyen Yankı
Başkan Özçelik’in belki de en büyük eksikliği gençlik alanında oldu.
Alanya’da her geçen yıl artan genç nüfus, eğitim, sosyalleşme, istihdam ve kültürel katılım konusunda belediyeden somut adımlar bekliyor. Ancak ne dijital gençlik platformları kuruldu, ne gençlerin karar alma süreçlerine dahil edildiği bir yapı inşa edildi.
Sonuç: Sessiz Yürüyüşün İlk Yılı
Alanya’da bugüne dek siyaset, çok sesli ama az işlevli bir vitrin gibiydi. Başkan Özçelik bu vitrini kaldırmadı ama içini sadeleştirdi. Elbette daha yapılacak çok şey var: Gençlik politikaları, sosyal konut, kültür-sanat alanları, dijital belediyecilik gibi…
Ama şimdilik şunu söyleyebiliriz:
Alanya, yokuşun başında bekleyen bir adam kazandı.
Sade ama dirençli bir başkan.
Bir yılın ardından hâlâ durduğu yerde… Ama artık rüzgârı arkaya almaya değil, yönünü belirlemeye hazırlanıyor. Çünkü ikinci yıl, sadece sabrın değil, hamlenin yılı olmalı.