Alanya’da halk arasında yaygın olan bir alışkanlık dikkat çeker: Yüzdeyle konuşmak.
Alanya’da bir şey dikkat çeker: Yüzde vermeyi sevmek. Evet, Alanyalılar herhangi bir konuda konuşurken, sık sık yüzde tahminlerinde bulunmayı alışkanlık haline getirmiştir. Bu alışkanlık yalnızca sokaktaki vatandaşlarla sınırlı kalmaz; gazeteciler, muhtarlar, kanaat önderleri, hatta belediye meclis üyeleri bile bu kültürün bir parçasıdır. Sosyal medyada yapılan birkaç yorum ya da günlük sohbetler, kısa sürede bilimsel bir veriye dönüşürmüş gibi yüzdeyle ifade edilir. İşin komik yanı, bu yüzdelerin büyük bir kısmı tamamen uydurmadır!
Bir örnekle başlayalım. Yerel seçimlerin yaklaştığı bir dönemde, Alanya’daki bir gazetecinin köşe yazısını okuduğunuzu hayal edin. Gazeteci, sosyal medyada yapılan birkaç yoruma dayanarak, “Bu yıl seçime katılım en az %85 olacak” diye yazıyor. Tahminin kaynağı sorulduğunda ise sosyal medya üzerinden “halkın nabzı”nı tuttuğunu söyler. Yani birkaç takipçi yorumuna ve birkaç paylaşıma bakarak bu yüzdeyi vermiştir. Hemen ardından başka bir köşe yazarı ya da bir yerel kanaat önderi, sosyal medyada kendi takipçileriyle yaptığı küçük bir anketi referans göstererek itiraz eder: “Yok, katılım %78’i geçmez, çünkü geçen yıl yağmur yağdı, bu yıl da benzer bir durum bekleniyor.” İki taraf da kesin konuşur, ama ortada ne bir araştırma vardır ne de güvenilir bir veri.
Alanya'da bu yüzde tahminleri sadece gazetecilerin köşe yazılarında ya da sosyal medyada yapılmaz. Muhtarlar da bu işin içindedir. Bir mahalle muhtarına herhangi bir belediye projesi hakkında ne düşündüğünü sorduğunuzda, “Mahallemdeki insanların %70’i bu projeye karşı çıkıyor,” diyebilir. Hangi anket yapıldı, hangi veri toplandı diye sorarsınız, ama ortada hiçbir şey yoktur. Sadece sosyal medyada yapılan birkaç olumsuz yorum ya da kahvedeki sohbetlerde duyulan cümleler bu yüzdeyi yaratmıştır. Muhtar, bu yüzdeyi gayet kesin bir bilgiymiş gibi söyler, çünkü Alanya’da yüzde tahmin etmek bir sanattır!
Aynı durum belediye meclis üyeleri için de geçerlidir. Bir belediye meclis toplantısında bir üyenin, “Alanya’daki esnafın %90’ı bu kararı destekliyor” dediğini duyabilirsiniz. Bu tahminin kaynağı ise çoğu zaman sosyal medyada yapılan birkaç olumlu paylaşım ve takipçi yorumudur. Aynı mecliste başka bir üye ise anında karşı çıkar: “Bu doğru değil, en fazla %50 destek var.” İki taraf da kendi iddiasını yüzdelerle destekler, ama ortada herhangi bir araştırma ya da veri yoktur. Yüzde sallamak, Alanya’da ikna edici bir tartışma yöntemi olmuştur.
Tabii ki bu yüzde tahminleri sadece politika ya da sosyal medya tartışmalarıyla sınırlı kalmaz. Sivil toplum örgütleri hakkında yapılan genellemelerde de sıkça karşımıza çıkar. Örneğin, bir gazeteci, “Alanya’daki STK’ların %80’i aslında hiçbir şey yapmıyor” diye yazabilir. Bu yorumun arkasındaki veri mi? Muhtemelen sosyal medyada yapılan birkaç olumsuz yorum ya da bir dedikodu. Halbuki, bu tür yüzdeli genellemeler sivil toplum örgütlerinin yaptığı önemli işleri gölgeleyebilir ve halkın gözünde bu örgütlerin itibarını zedeleyebilir. Oysa Alanya’daki birçok STK, büyük emeklerle topluma hizmet ediyor. Ancak bu yüzdeyle yapılan olumsuz genellemeler, halkın bu kuruluşlara olan güvenini sarsıyor.
Sonuç olarak, Alanya’da yüzde tahminleri bir yaşam biçimi haline gelmiş durumda. Gazeteciler, muhtarlar, belediye meclis üyeleri ve kanaat önderleri, sosyal medya paylaşımlarına ya da birkaç sohbete dayalı olarak yüzdelerle konuşmayı seviyorlar. Bu yüzdeler çoğu zaman kulağa bilimsel ya da kesinmiş gibi gelir, ama aslında çoğu tamamen sezgilere dayalı tahminlerdir. Alanya’da yüzdeyle konuşanları dinlerken şunu unutmamakta fayda var: Bu yüzdelerin %99.9’u aslında sadece birer “tahmin”dir!