6 şubatta tam 10 ili etkileyen deprem felaketinin acı bilançosu gün geçtikçe çıkmaya devam ediyor. Kayıplarımıza üzüntümüzü henüz atlatamamışken, insani ve sosyal boyutunu tam anlamıyla sindirememişken ve hala yasını tutarken, ekonomik ve tarımsal bilançosunun da ne kadar ağır olduğunu görüyoruz. Yaşanan bu felaketin insani ve sosyal boyutunun toplumumuzu uzunca süre derinden etkileyeceği mutlak bir gerçek ve kayıplarımızın yeri asla dolmayacak.


Depremin ekonomik ve tarımsal bilançosuna baktığımızda ise, binlerce insanın evlerini ve geçim kaynaklarını kaybettiklerini görüyoruz. Bölgedeki ekonomik faaliyetler durmuş durumda, birçok işletme ve üretim alanı hasar görmüş vaziyette. Güneydoğu Anadolu projesi kapsamında Adıyaman, Diyarbakır, Gaziantep Şanlıurfa, Kilis verimli tarım arazilerine ve önemli tarımsal üretim potansiyeline sahip illerdir. Türkiye’deki toplam tarım alanlarının yüzde 16’sı deprem bölgesinde bulunuyor. Bölgenin hayvan varlığı ülkedeki büyükbaş hayvan varlığının yüzde 12’sini, küçükbaş hayvan varlığının ise yüzde 16.3’ünü oluşturuyor.


Ancak felaketle birlikte çoğu bölgelerde buğday, arpa siloları hasar görmüş. Yine ciddi miktarda malzeme, araç gereç, traktör ve ekipmanlar göçük altında kalmıştır. Ahırlar çökmüş, bölgede temel geçim kaynağı olan hayvanlar enkaz altında kalmıştır. Çok sayıda hayvan telef olmuş durumda. Üretimde yer alan insan gücünde de ciddi sıkıntılar olacak gibi görünüyor, çünkü bu insanlar ya hayatlarını kaybetti ya da zorunlu göç yapmak zorunda kalarak topraklarından uzaklaştılar.
Deprem bölgesindeki küçük işletme ve yerel üreticiler de oldukça zor durumdalar.

Pek çok marka ve satış platformu afet bölgesinde bulunan işletmelere destek amacıyla onların ürünlerini ya ön plana ya da ilk sıraya çıkaracak şekilde revizyonlar yaptı. Sizler de bu bölgedeki yerel firmaların ekonomik olarak hayatlarına devam edebilmelerine destek olmak için alışveriş yaparken onlar arasından seçim yaparak destek olabilirsiniz.  
Bu bölgedeki insanların, çiftçilerin desteklenmesi, yerel işletmelerin bi an önce ayağa kalkabilmesi için bugün her zamankinden daha çok yardımlaşmaya ve dayanışmaya ihtiyacımız var.