6 şubatta Maraş merkezli depremin acıları henüz tazeyken, bölgedeki sorunların ne üzücüdür ki ardı arkası kesilmiyor ve gün geçtikçe yeni sorunlar baş gösteriyor.
Depremle birlikte 10 ilde binlerce bina yıkıldı. Enkaz çalışmaları devam ederken, halk sağlığını tehdit eden sorunlar da bir bir ortaya çıkıyor. Moloz kaldırma çalışmaları yapılırken asbest ve kurşun gibi birçok tehlikeli atığın havaya ve suya karışması riski bu sorunların en başında geliyor. Bu riski önlemler alarak azaltmak mümkün. Yetkililerin bu konuda hem enkaz kaldırma çalışmasına katılanlar için, hem bu enkazların götürüleceği alanlar için hem de bu alanların çevresinde yerleşik yaşayanlar varsa onlar için gerekli önlemleri ciddi boyutta alması gerekiyor hem de en acilinden. Çünkü felaketin büyüklüğü ve boyutu düşünülecek olursa, tehlikeli atıkların tespit edilip ayrıştırılması gibi bir imkan maalesef ki olmayacaktır.
Asbest sadece hava için değil su kaynakları için de ciddi tehlike oluşturuyor. Yine depremin boyutu düşünülecek olursa, toprak katmanlarının birbirine karışması ve zarar görmesi nedeniyle yeraltı suyu kaynaklarının kirlenmiş olma olasılığı oldukça yüksek. Yeraltı sularına kimyasal atıkların karışması da yine oldukça büyük bir rihtimal. Depremden zarar gören şehirlerde içme suyu ve atıksu altyapılarının büyük oranda zarar gördüğünü de hesaba katarsak, atıksuların içme sularına karışma riski de mevcut. Bölgede sokakların ambalaj ve organik atıklarla dolu olduğunu her gün izliyoruz ve bu atıkların ayrıştırılması en hızlı şekilde yapılmazsa bu atıklar da çok ciddi risk oluşturacaktır.
Bir laboratuvar yöneticisi olarak ilk etapta aklıma gelenler bunlar, ki henüz ortaya çıkmamış tehlikeler de mutlaka olacaktır. Hepsini birden değerlendirdiğimizde hızlı bir şekilde önlemler alınmaz ve gerekli çalışmalar yapılmazsa salgın hastalıkların baş göstermesi kaçınılmaz olacaktır. Yağmurlar bu riskleri daha da artıracaktır. Potansiyel riskler uzmanlarca denetlenip belirlenmeli ve gerekli çalışmalar yapılmalıdır. Risk altındaki kişilere ve çalışan personele gerekli aşılar yapılmalıdır.
Su ve gıda sanitasyonundaki yetersizlikler, uygun tuvalet, çöp ve atık alanlarının bulunmayışı ishalli hastalıkların görülme sıklığını arttırabilir. Özellikle ilerleyen dönemde havaların ısınmasıyla birlikte bu risk ve bağlantılı sağlık sorunları daha da önem kazanacaktır. Bu temel önlemlerin yanında halkın temel kişisel hijyenlerine dikkat etmesi ve el yıkama, bulaşıcı hastalıkların ortaya çıkması ve yayılmasını önlemek açısından önemlidir. Görevlilerin ve yetkililerin halkı bu konuda sık sık bilgilendirmesi ve yaşam kentlerde sık sık denetim yapması gereklidir.