“Önüne gelen herkes pazarlamacı” demişti, çok sevdiğim Sanem Hocam.
Yıllar önce Bizimkiler dizisinden tanıdığımız “Halil Pazarlama” kavramıyla kapı kapı gezip, her ürünü zorla satmaya çalışan herkese pazarlamacı demeye başladık, pazarlamanın aslında her bir ürünün hikâyesini anlatmak olduğunu bilmeden. Pazarlamacı denilince hep satışla karıştırdık.
Peki ne demek pazarlama? Ürünün üretimden başlayarak, son tüketiciye erişene kadar ve hatta sonrasında tüketicinin ihtiyacı olan destek, ve devamlılığı sağlayacak faaliyetler bütünüdür. Satış ise müşteriye evet dedirttiğimiz, bedel karşılığı ürün takasını gerçekleştirdiğimiz aşamadır.
Oysa biz, fark yokmuş gibi davranmayı seçeriz. Apartmanların kapısına “ Pazarlamacılar giremez” yazarken, üst düzey marka yöneticileri satış ekiplerine “Pazarlama faaliyetlerini arttıralım” uyarısı verebiliyor. Satışçıların pazarlamacının yarattığı ihtiyaç sürecinin sonuç aşamasında parayı alıp, ihtiyacı gidermekle biter. Pazarlamacı ise sürece devam eder ve aynı markanın tekrar tercihiyle ilgilenir. Yani pazarlamacının işi hiç bitmez.
Ben de bir pazarlamacıyım. Önünden gelen herkesten farklı olmaya çalışırken özgünlüğü korumaya çalışan…
Sıradan bir pazarlamacı olmamaya karar verdiğimden beri attığım her adımda algılarımı açmak zorunda olduğumu bilerek başladım işe. Her şeyi bir anda fark etmem mümkün değildi, ben de mikro çevremden başlamayı seçtim. Yani Alanya’dan…
9 sene önce Koç Üniversitesi’nde İşletmek eğitimi için İstanbul’a gittiğimde, aldığım eğitim süresince pazarlamanın benim için bir iş ya da dersten öte tutku olduğunu fark ettim. Marka dersi asistanlığı sırasında, hayatımı değiştiren, hocam Semih Yalman’ın yönlendirmesiyle reklam dergisi Campaign ‘in Türkiye baskısı ilk sayılarında çalışarak dünyada neler olduğunu inceleme fırsatı elde ettim. Bunun üzerine tüketimin dolayısıyla pazarlamanın kalbinin attığı yerde, Amerika’da buldum kendimi. Katıldığım pazarlama eğitim programı esnasında kendimi geliştirirken, inceleme fırsatı bulduğum farklı şehirleri göz önünde bulundurarak Alanya markasını incelemeye başladım. Alanya HEP Üniversitesi’nde çalışmak üzere Alanya’ya geri döndüm.
Bundan sonraki www.mansetalanya.com'daki yazılarımda ağırlıklı olarak pazarlama konularında yazmayı tasarlıyorum. Umarım sizlere de pazarlamanın farklı yanlarını anlatarak, pazarlama kavramına karşı ön yargılarımızı biraz da olsa kırabilirim.