Bayram geldi yine. Kimi için bayram gündelik telaşlardan uzaklaşmak için bir zaman aralığıyken, kimileri için de sevdikleri ve akrabalarıyla bir araya gelip özlem giderecekleri bir dönem olarak görülebilir.
Bayramı bireylerden ayırıp markalar için ele alınca da markalar için fırsat zamanı, yani ciroların bayramı olarak görülmektedir.Bu günlerde şaşırtıcı ya da aslında beklenen sürprizlerle artış görülen satış rakamları markalar için gülümseme nedenleri olarak görülebilir. Bazı örnekler vermek gerekirse:
• Geçtiğimiz yıllarda Gima mağazalarında özellikle bayramla ilişkili (lokum, şeker, giysi, limonata) gibi ürünlerde yüzde 2000 ‘in üzerinde yükselme olmuştur.
• Bayram dönemlerinde kredi kartı harcamalarına bakarsak yine yüzde 20 üzeri artışlar dikkat çekiyor.
• Pastanelere baktığımızda özel günlerde kampanyalarla birlikte ciddi bir kalabalık, ve satış artışlarını önünden geçerken bile görebiliyoruz.
• Turizm bölgelerinde özellikle gündelik rutinlerden uzaklaşmak isteyenler için yapılan kampanyalarla %100 ‘ün üzerinde doluluklar ve güzel kalabalıklar göze çarpıyor. Mesela şimdi Alanya’da sokaklar dolu, otellerde müşteriler kaynıyor. Birazcık trafik sorunu var ama gerekli altyapıyla uzun vadede çözülmeyecek bir şey değil.
Psikologların araştırmalarına bakarsak, özel günlerin insanlar arasında ilişkileri güçlendirmeye yönelik etkisinin bu dönemlerin sevilmesi ve talep görmesine neden olduğunu öğreniyoruz. Biz pazarlamacıların da en çok hoşuna giden diğer bir bulguları da özel günlerin insanları tüketime yönlendirmesi. Bu dönemlerde karşımıza çıkan reklamlar, tanıtım çalışmaları, kampanyalar tüketime yöneltmekle kalmıyor, bize de tüketimin artma potansiyellini gösteriyor. Özel günler ve pazarlama aktivitelerinin birleşimiyle artan cirolar da adeta “özel günler ekonomisi” kavramını ortaya çıkarıyor.
Özel günlerde her geçen yıl artan bir kar oranı oldukça artık satışların yükselme oranını arttırmak için kampanyalar da yapılıyor. Bu dönemlerin müşteri sayısını da çoğalttığını düşünürsek çok özenli değerlendirmek, bu müşterileri tanımak ve onlara göre hareket etmek için özel bir çaba göstermek gerekiyor.
Markalar da beklentilerini oluştururken hedef kitlesini dikkatle seçerek ona göre beklenti oluşturmayı deneyerek işe başlamalılar. Sevdikleriyle mutlu zaman geçirerek onları mutlu etmek mi, yoksa tatil olarak değerlendirip kendini şımartmak mı istiyor , bunu müşteriye sormak gerekir. İçerikler oluşturulurken bu amaçlara bakarak çalışmalar yapılmalı.
Amaçlar ve yaklaşımlar birbirinden farklı da olsa ortak bir gerçek var ki mutlaka ayrılan bir tüketici bütçesi herkeste mevcut. Markalar bu tüketim dönemini en iyi şekilde değerlendirmeyi denemelidir. Bayrama özel ürün yönetimleri geliştirilerek işe başlanmalı, bu çalışmalar kampanyalarla süslenmeli ve en güzel en mutlu geri dönüşler sağlanmalıdır.
Kitlelere yönelik ihtiyaçlara göre kampanya hazırlarken, bunların “bayrama özel” olduğunu ön plana çıkarmak o kadar önemlidir. Böylelikle hali hazırda ihtiyaç olmasa da, yaratılan ihtiyaçlarla bu özel fırsatlar değerlendirilerek satın alma faaliyeti gösteren müşteriler de olacak, yüzler daha fazla gülecektir.
Sizin kadar cirolarınızın, cirolarınız kadar sizin, en çok da sevdiklerinizin gülümsediği güzel bir bayram dileğiyle…