Sosyal medya, içinde bulunduğumuz günlerde sadece bilgi ve finans alışverişi hususunda araç olmanın ilerisine giderek, Türk toplumuna dijital dolandırıcılığın kaotik dünyasını yaşatmaktadır. Milli ürün ve hizmet vaadleriyle gerçekleştirilen dolandırıcılık girişimlerine birçok vatandaşımız gibi şahsım da (sistemi öğrenme merakım nedeniyle) maruz kalmış bulunmaktadır.
Bu ve benzeri olayların, toplumdaki yaşattığı güvensizlik, dijitaldeki vaadlerini gerçekleştirme amacı ile hizmet ve ürün vermek isteyen işbirlikçilere karşı da olumsuz önyargı ile yüz yüze bırakmaktadır. Dijital dolandırıcılıkla sadece maddi kayıplarla karşılaşılmayıp, bunun yanında toplumsal ve felsefi bir çıkmazın içine sürüklenilmektedir.
Toplumsal ve felsefi açıdan bakıldığında, bu ve benzeri olaylar bireylerin sadece finansal kaybıyla olmayıp, bunun yanında toplumun dijital savunmasının olmaması ve finansal manipülasyonlar da ki tespit edilen verilerin ışığında, çağımızda ötelemememizin mümkün olmadığı, dijital dünyada nasıl manipüle edilebileceğimizi ve bu olayların toplumsal dinamikleri nasıl etkileyebileceğini, psikolojik açıdan da düşünmemizi gerektiren bir ( benim de yaşadığım) deneyim olarak karşımıza çıkmaktadır.
Dijital aldatma ve toplumsal güvene odaklanıldığında, bizzat deneyimlediğim (vaadde bulunulan milli ürün ve hizmet sağlanma süreci işlerken, ürün ve hizmet vaadlerindeki tutarsızlık nedeniyle, sonlandırmak istediğimde, sistem için hala finans talep etme ısrarlarının devam etmesi nedeniyle ve talep de bulunduğum bilme hakkım olan bilgiler konusunda tarafıma aydınlatma sağlanmayınca, Alanya emniyet güçlerine başvurum sonrasında, Türk yasaları ve siyasi kimliğim üzerinden tehdit edilerek amacımdan caydırmaya uğraşılmıştır) ve dijital araştırmamda birçok vatandaşımız, birçok vatandaşların yakınları bu sistemle ilgili mağduriyetlerini belirtmişlerdir.
Ancak bazıları problemin çözüldüğünü iddia ederek şikayetlerini geri çekmiştir. Sahip olduğum tüm verileri Alanya emniyetine sunduğum bu dolandırıcılık probleminin, verilerinden birisi Almanya numaralı telefonların verileridir. Bu tür dolandırıcılıkların çözüm detayları, Türk ve Alman yetkilileri ile işbirliği içinde gerçekleştirilmesi ve sosyal medyaların güvenliğinin şeffaflık içinde sağlanması gerekmektedir.
Sosyolojik ve felsefi analizin neticesinde, hızla gelişen dijital dünyada yer almadan ilerlemenin mümkün olamadığı çağda, bu ve benzeri olaylar sadece bireyleri değil, aynı zamanda dolaylı olarak toplumun güvenli sistemlere olan bakış açısını da etkileyerek, güvensizliğe davetiye çıkaran krize yol açabilir. Aynı zamanda bireylerin milli duygu ve duyarlılıkları, dijital dünyada maruz kaldığı dolandırıcılık sömürüsü karşısında özdeğer kaybına da uğrayacaktır. Dijital çağda bireyin kendi duygu ve mantık “irade” dengesini gerçekleştirme savaşı güçleşecektir. Dijital çağın bizlere verdiği sorumluluklar üzerine, Türk ve Alman yetkililer arasında da işbirliği yapılması gerekmektedir.
Sonuç olarak bu ve benzeri olaylarla modern toplumun dijital çağda da karşılaştığı problemlerdir. Oldukça hızla ilerleyen dijital çağın, insanlığın hayrına yön alabilmesi için dijital çağın beraberinde getirdiği toplumsal sorumluluklarımızı hem önceleyerek hem mevcut tüm sosyal medya kanalları üzerinden, milli ürün ve hizmet vaadi ile adeta finans darbesi yapan dolandırıcılığının, Türk ve Alman yetkililerinin işbirliği içinde bu dijital dolandırıcılık ayaklarının çökertilerek, hızla sonuçlanacağı düşünülmesinin yanında, hedef güvenli bir dijital gelecek olup bu da hepimizin ortak sorumluluğudur.