Ne dem baki , Ne gam baki! Şüphesiz Baki bu dizeleri dizim dizim dizerken , Cihan İmparatorluğu tebaları Viyana'dan sonrasını arzu ediyorlardı. Halbuki merdiveni çıkarken ki son basamağa çoktan basılmış , sonu Anadolu'da bitecek iniş basamaklarına başlanmıştı.
Asya steplerinde tiyatro yoktu. Gerçek savaşçılar vey ırmağını adeta kızıla boyamıştı. Kürşad amcası ve çinli üvey annesi tarafından devlet yönetiminden uzak tutulmuş, basiretsiz yöneticiler tarafından yönetilen devlet güçsüz kalmış ve nihayetinde çinliler ile yapılan savaşta yenilen yıkılmış millet yok olma tehlikesi ile karşı karşıya kalmıştı. Burada yok olurken var edenler ortaya çıkmış, tarih sahnesine en azametli savaşçıları yetiştiren millet tekraren dünya sahnesine dönmüştü.
Hemen birkaç asır sonrasında maveraünnehirden tohum alan , horasanda yeşillenen , Anadolu da baş veren bir çınar ortaya çıktı. Gövdesi Anadolu'da olan bu heybetli çınarın dalları kıtalar aşmaya başlamıştı. Ta ki yenilmez Türk 'Demir' ile karşılaşana kadar . Kendisi de yenilgiye alışkın olmayan Yıldırım , Demir ile kafa kafaya girmeyi göze almıştı. Nihayetinde yenilmez Türk Timur meydandan galip çıkarak , dünyanın kalanıyla mücadele etmek için yola koyulmuştu. Demir gittikten sonra kökü Anadolu'da olan bu çınar gövdesinden çatırdamış, dalları kırılmıştı. Yaklaşık 10 yıl sürecek bu yaraları kapatma sürecini Çelebi Mehmet bitirecekti. Çelebi Mehmet ve arkadaşları kaynayan kazanın etrafın da büyümüşlerdi. Bu çocuklar kaynayan kazanın etrafında yuvarlak bir halka olup dönen çocuklardı. Yanan eller hissizleşmiş ama daha da güçlenmişti. Bu irade ve sabırla birlikte tekraren çınarı ayağa kaldırmışlardı. Bu çocuklar tiyatro oynamıyordu. Bazı çocuklar tiyatro oynamaz.
Baki'den birkaç asır sonra; kökü gövdesine karışmış dalları ortadan kaybolmuş , megali ideanın göbeğinde kalmış bir durum zuhur etti. İş bilmez idareciler, siyasiler taban ve tavan arasındaki iletişim kopukluğu , ordunun siyasete karışması ve teknolojik gelişmeleri yakalayamamış bir çınar. Ve her şeye rağmen İstiklal için yeniden yeniden ayağa kalkmayı göze alabilmiş bir avuç savaşçı. Aynı vey ırmağını kızıla boyuyanlar gibi ! Aynı kaynar kazana el sokarak büyüyen , feterti delen çocuklar gibi! Aynı megali idea'yı tarihe gömüp yeniden bir millet inşa eden Mustafa Kemal Atatürk gibi ! Vey ırmağı kızıla bulandıktan sonra duruldu. 1400 yıldır huzurla akıyor.
Arzu ederim ki 'gibi' diyebileceklerimiz eksik olmasın. Bazı çocuklar tiyatro oynamaz !
19 Mayıs Gençlik Ve Spor Bayramımız Kutlu Olsun!!!
Alanya basınının da doğru haberin adresi , etik değerlerden ödün vermeden Alanya' nın menfaatleri doğrultusunda haber yapmayı ilke edinmiş , Manşet Alanya Gazetesi'nin 7. Kuruluş yıl dönümü kutlu olsun. Duayen gazeteci Sayın Hüseyin Kalaycı ' ya Alanya basını ve kamuoyuna yaptığı hizmetlerden dolayı teşekkürü bir borç bilir, Manşet Alanya ailesinin bir parçası olmaktan mutluluk duyduğumu belirtmek isterim.