O, ilk kurşun.
O, ilk kahraman.
O,tek başına bir ordu.
O, cesaretin resmi.
O, karanlık gecenin işaret fişeği.
O, aldığı emri gözünü kırpmadan yerine getiren bir kahraman.
Komutanı:
“Oğlum, hainlere geçit verme! Bu işin sonunda şehadet var!” dedi.
Hiç düşünmeden silahını çekti.
Ataların toprağın altından sesleniyor, duyuyor musun? İşit, eğil de kulak ver “Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli!” diyor Akif.
Sesleniyor sana Çanakkale şehitleri. “Ben vatanım !” diye haykırırken toprak, on beşli gençler yeniden söylüyor Çanakkale türküsünü.
O, Ömer Halis Demir…
Vücudundan tam otuz kurşun çıktı.
Öldü mü?
Ölmedi…
O, Ömer Halis Demir… Sığar mı tabutlara koca bir yiğit?
En verimli çağında toprak olmak son değildir sana.
Söyle, anlatacak mısın şimdi bana cenneti?
15 Temmuz 2016, bu milletin karış karış toprağına işleyen bir destandır. Yürekleri titreten, tüfek seslerini susturan binlerce selâ eşliğinde yazılan bir kahramanlık destanıdır. 15 Temmuz, özgürlüğü uğruna mermilere kafa tutan, “ya hürüz ya ölürüz” diyerek göğsünü tankın altına siper eden yüce Türk milletin demokrasi zaferidir. Bu karanlık gecede, darbeyi planlayan hainler ve o darbeye geçit vermeyen kahramanlar arasında Cumhuriyet tarihinin akıllara kazınan en kritik günlerinden biri yaşanmıştır. Yüce Türk milleti çok iyi biliyordu ki belki bir çocuk anne ve babasız büyüyebilirdi ama vatansız asla büyüyemezdi. İşte bu yüzden 15 Temmuz, özgürlük ve demokrasi için canını tank altında bırakmış bir babanın arşa yükselen sesiydi.
Asla unutulmamalıdır ki aziz Türk milletinin ruhunda, canında, kanında; demokrasi, özgürlük ve bağımsızlık ruhu vardır. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Ya istiklal ya ölüm!” sözünü yaşam parolası haline getiren Türk milleti geçit vermemiştir vatanını bölmek isteyen hainlere. 15 Temmuz; azmin, fedakârlığın ve onurun zaferidir. Türk halkı en kritik zamanlarda kardeş olmayı, beraber mücadele etmeyi bilmiştir. 15 Temmuz’da da tek yürek olan Türk halkı, darbeci zihniyetlere geçit vermemiştir. 15 Temmuz, bir imtihandır. Türk’ün ateşle, hainlikle, iman gücüyle imtihanıdır. İşte şu üzerine bastığımız toprak şahittir bu zafere. Ömer Halis’in vücudundan çıkan 30 mermi, Boğaziçi Köprüsü, şehitlerimizin üzerini örten selalar şahittir bu zafere.
Gözyaşını içine akıtarak yavrusunun şehit düşmüş bedenini siper eden anneler,
Yüreğine taş basıp “Vatan sağ olsun!” diyen babalar,
Ve çocuklar…
Babalarına doyarak sarılamayan çocuklar…
Hakkınızı helal ediniz.
Ve Çanakkale ruhunu zırh delen bir iman ve inançla sürdüren tabutlara sığmayan asker!
Allah’ın kefen istemediği şehit…
Ölümün bile ayıramadığı ikiz Ahmet ve Mehmet kardeşler ve daha niceleri…
Bu vatan size minnettar.
Ruhunuz şâd olsun !