Alanya ilçesinde kamuya açık sahil şeridinde kaçak yapılaşma geniş bir alana yayıldı. Bu durum uygu görüntülerine de yansıdı. Görüntülerde denize dolgu yapılarak birçok otelin iskele inşa ettiği görülüyor. Kimi bölgelerde 150 metreye kadar ulaşan dolguların turizm merkezlerinden biri olan Alanya'da doğal kıyı şeridini giderek betonlaştırması, yalnızca çevresel tahribata değil, aynı zamanda kamuya ait kıyı alanlarının özelleştirilmesine de neden oluyor. Kıyı Kanunu'nda, "Herkesin eşit ve serbest olarak yararlanması, kıyı ve sahil şeritlerinden yararlanmada öncelikle kamu yararı gözetildiği" belirtilse de söz konusu inşa çalışmaları sürüyor. 

1F49B58D A525 4588 B1Aa 5Dd0B096D3B9-2
 

Kamuya açık sahil şeritlerine dolgu yapılmasının hukuki olmadığının altını çizen Ekolojist Dursun Satıcı, "Yasalara göre halkın kıyılardan faydalanması belirtiliyor. Mevzuattaki eksikliklerden kaynaklı bu uygulamaları yapanlar cezalandırılmıyor" dedi.

Alanya’da Tefecilik Operasyonu: Muhtar Gözaltında Alanya’da Tefecilik Operasyonu: Muhtar Gözaltında

2C3A25Ad 61F2 4048 95Ee 884D5D9B575A-1
 
Denizin doldurulması ile kıyıların yağmalandığını ve işgal edildiğini belirten Satıcı, "Bu sayede kıyılardan halkın faydalanmasının önüne geçiliyor. Bölgedeki ekosistem içindeki canlıların ileriye dönük gördükleri zarar da söz konusu. Dolgu malzemesi, deniz tabanındaki yaşam alanlarını yok ederek mercanlar, süngerler ve deniz çayırları gibi ekosistem için kritik türlerin kaybına yol açar. İnşaat sürecinde suya karışan tortu ve kirleticiler suyun bulanıklaşmasına neden olup fotosentez yapan organizmaların ölümüne sebep olurken, balıkların üreme ve beslenme alanlarının yok edilmesi deniz canlılarının popülasyonunu azaltır. O canlıların yaşam alanı elinden alındığı zaman nesilleri de tehlike altına giriyor. Bu durum da ekolojik dengeyi bozuyor" ifadelerini kullandı. 

7Efa00B2 0E95 4Cb0 Aa21 88Cb8Bf6E68F-2
 
DUYARLILIK ÇAĞRISI
 
Deniz ekosistemini korumak için hukuki ve toplumsal mücadele vermenin önemli olduğuna işaret eden Satıcı, "ÇED raporlarının şeffaf ve bilimsel kriterlere uygun hazırlanması sağlanmalı, hukuki süreçler işletilerek izinsiz veya ekosisteme zarar veren projelere karşı dava açılmalı. Sivil toplum örgütleri ve bizim desteğimizle bu tür yapılaşmalara karşı kamuoyu oluşturulmalı. Bu tür inşa çalışmalarının olumsuz etkisi uzun yıllar boyunca kıyı ekosistemini tehdit edecek. Ancak toplumun duyarlı olması halinde kıyı kanunun işlevsellik kazanması için adımlar atılabilir" diye konuştu. 

8F2E9D99 Ddf7 4E69 Bab9 1C7868A709A824D95D5D Fbbe 4A97 Bed9 C855Edafd1B8