EKONOMİ

Yeni Otel Yerine Mevcudu Korumak Daha Akıllıca

Turizm sektörü, ekonomiye sağladığı katkılarla uzun yıllardır cazip bir yatırım alanı olarak görülüyor. Ancak son yıllarda hem maliyetlerin artması hem de sektörün karşılaştığı zorluklar, otel yatırımlarının kârlılığını sorgulatan bir noktaya getirdi. Özellikle yeni otel projelerine yatırım yapmak, birçok açıdan riskli bir hal aldı.

Yüksek Maliyetler, Uzun Geri Dönüş Süreleri

Günümüz koşullarında bir otel odasının maliyeti, yer hariç 100.000 €’yu geçiyor. 500 odalı bir otelin yalnızca inşaat maliyeti yaklaşık 50 milyon €’ya ulaşıyor. Buna bir de arsa maliyetini eklediğinizde, toplam yatırım tutarı 100 milyon €’ya kadar çıkabiliyor. Bu rakam, sektördeki belirsizlikler düşünüldüğünde büyük bir risk teşkil ediyor.

Standart koşullarda bir otel yatırımının geri dönüş süresi, en iyi ihtimalle 15-20 yılı buluyor. Ancak bu süreçte yaşanabilecek ekonomik dalgalanmalar, pandemi gibi beklenmeyen krizler veya turizm trendlerindeki değişimler, yatırımın geri dönüşünü daha da uzatabilir.

Döviz Kurları ve İş Gücünde Yaşanan Sorunlar

Döviz kurlarındaki dalgalanmalar, özellikle yabancı turistlere hitap eden otelleri etkileyen başlıca unsurlardan biri haline geldi. Döviz kurlarının yükselmesi, maliyetleri artırırken, turizm gelirlerini dalgalı hale getiriyor. Bu durum, hem yatırımcılar hem de işletmeciler için ciddi bir belirsizlik yaratıyor.

Buna ek olarak, sektörde çalışanların turizmden ve iş yapmaktan soğuması da bir başka önemli problem olarak öne çıkıyor. Düşük ücretler, uzun çalışma saatleri ve iş güvencesi eksikliği, nitelikli personel kaybına neden oluyor. Özellikle pandemi sonrası, birçok turizm çalışanı sektörü terk etti ve farklı alanlara yöneldi. Bu da otel işletmeciliğinde personel bulmayı ve kalifiye ekip oluşturmayı zorlaştırdı.

Mevcut Olanı Korumak Daha Mantıklı

Yeni oteller inşa etmek yerine mevcut turizm tesislerini iyileştirmek, hem maliyet hem de çevresel etkiler açısından daha sürdürülebilir bir yol olarak öne çıkıyor. Şu an sektörde birçok otelin yenilenmeye, modernize edilmeye veya daha çevre dostu hale getirilmesine ihtiyacı var. Bu tür yatırımlar, hem maliyetleri düşürür hem de mevcut müşteri portföyünü artırabilir.

Değişen Turizm Trendleri

Artık turistler, lüks otel zincirlerinden çok, doğa ile iç içe, sürdürülebilir ve butik konseptlere yöneliyor. Bu da büyük otel projelerine olan ilgiyi azaltıyor. Yeni nesil turistler, devasa otel komplekslerinden çok, özgün deneyimler sunan küçük işletmeleri tercih ediyor.

Yatırımcılar İçin Uyarı

Otel yatırımları artık eski cazibesini kaybetmiş durumda. Hem maliyetlerin yükselmesi hem de değişen turist beklentileri, yatırımcıları farklı yönelimlere itiyor. Yeni bir otel yapmanın maliyet-risk dengesi göz önüne alındığında, mevcut olanı iyileştirmek, döviz kurlarındaki etkileri yönetmek ve sürdürülebilirlik odaklı çalışmalara yönelmek daha mantıklı bir seçenek olarak karşımıza çıkıyor.