Bağlantısı batı kaynaklı devlet dışı aktörler (siyaset harici) düzenledikleri bir plan çerçevesinde amacı eğer bir ülkeyi korumaksa çevresini istikrarsızlaştırmakta olduğu bilinmektedir.
Ülkemiz Türkiye’ye düzenlenen istikrarsızlaştırma faaliyetlerinden birisi de en son işlenen iki cinayet ve intihar vakasının temelinde uyuşturucu vardır. Beyoğlu’ndaki taciz olayının temelinde de uyuşturucu vardır. Ülkemizdeki uyuşturucunun Köylerdeki mahallelere kadar uzanmasının, planlanan bir proje çerçevesinde, muhtemelen devlet dışı bir aktörce düzenlenerek içerden çökertmek amacına hizmet eden,operasyonlardan biri olduğu düşünülmektedir.
Geceli gündüzlü her gün uyuşturucu satıcılarına operasyon yapan, içişleri bakanımız hala bitirememiş ve bitmesi de zor gözükmektedir. Ana kollarla esas ana kaynağın ve temin edildiği bölgenin tespit edilip, gerekli işlemlerin hızla yapılması, zamanında halkın psikolojisine devlet aklının katkıda bulunması, isabetli bir girişim olup, Türkiye’nin istikrarına engel olacak vb. durumların önlenmesinde etkin olacaktır.
Dünyadaki uyuşturucu ile alakalı bir konuda daMeksika Amerika Birleşik Devletlerine dava etmiştir. Gerekçesi de şudur; Amerika Birleşik Devletlerindeki silah şirketlerinin 8 tanesinin,Meksika’daki uyuşturucu baronları, kartelleri ile işbirliği içinde olup yardım ve yataklık faaliyetlerinde bulunup, onlara silah sağlayarak Meksika’yı istikrarsızlaştırmıştır. 2007-2019 yılları arasında da Meksika’da gerçekleşen, 180.000 cinayetin tamamı Amerikan silah şirketlerinin silahları ile işlendiği ifade edilerek bir dava açılmıştır. Bir mahkeme bunu reddederek, 2005 yılındaki silah yasasına göre yargılanamayacağını bildirirken, diğer ikisi yargılanabilir diyor. Sınırı A.B.D. olan Meksika’ya da istikrarsızlık planında bir el hissedilmektedir.
A.B.D.’nin psikolojik sağlamlığın sağlanmasında zorlandığı, okula silah baskını ile 6 yaşındaki çocuğun öğretmenini vurması vb. ve Amerikalılar çocukların ailelerine yetiştiremediklerine dair siz bakamıyorsunuz biz bakarız vb. şiddet sarmalıdünya genelinde yaygınlaştırılmaya çalışılmaktadır.
Türkiye’de de gerçekleştirilmek istenen psikolojik şiddet sarmalının temelinde, uyuşturucuda etken roldedir. Bununda sistematik olarak Türk milletini bitirme uğraşlarından biri olduğu görülmektedir. Sınırlarımızda İran’dan, Suriye’den, Afganistan’dan gelen çok lakin buralarla ilgili bir sistemin değil de daha yukarı planlı bir organizasyonun olduğu düşünülmektedir. Şu an için Türkiye’de birinci tehdidin uyuşturucu olduğu ve arka planda organize edilerek, dünya genelinde uyuşturucu baronları kimler diye bakıldığında, Meksika’daki kartellerin para kazanmak için değil de onları da organize eden başka yapıların olduğu düşünülmekte olup şu an birinci tehdit uyuşturucu görünmektedir.
85 milyonluk nüfusa sahip Türk Devletinin,Cumhur İttifakı Liderleri Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip ERDOĞAN ve MHP Liderimiz Sayın Devlet BAHÇELİ Beyefendilerin öncülüğünde gerekli teknoloji vb. techizatlarla ve ve gerekli mercilerdeki artışlarla hızla üstesinden gelecek güce sahiplerdir.
Yazan: Uzm. Sosyolog, Felsefeci Ayşe SıddıkaSARUHAN TÜRKYILMAZ