Ergenlerde Bu Sorun Hayatı Zorlaştırıyor ! Ergenlerde Bu Sorun Hayatı Zorlaştırıyor !

Kadın yaşı, üretilen yumurta kalitesini belirgin olarak etkilemektedir. Aynı kadında genetik yapı değişmediği halde, yaş ilerledikçe, özellikle 38 yaşından sonra yumurtaların kromozomal olarak sorunlu yani sağlıksız olma riski artmakta ve bu nedenle oluşacak gebelikte başta Down Sendromu olmak üzere birçok rahatsızlığın görülme riski yükselmektedir. Bu nedenle kadın yaşı 30 yaş altında iken yapılan tüp bebek tedavisi sonrasında, blastokist aşamasında tek, iyi kaliteli bir embriyo transferi ile gebelik şansı %58-60’lar civarında olurken, 40 yaş sonrasında ihtimaller belirgin olarak azalmaya başlamaktadır.

İkinci önemli faktör kadının yumurtalık rezervidir. Yumurtalık rezervinin önemine dikkat çeken Prof. Dr. Mehtap Polat, tüp bebek tedavisinde rezerv düşüklüğü nispetinde başarının olumsuz etkileneceğinin, çünkü dışardan verilecek hiçbir takviye, ilaç tedavisi ya da müdahale ile yumurta sayısının arttırılamayacağının altını çizdi.  Tüp bebek uygulamalarında elde edilen yumurta sayısı arttıkça sonuçta ulaşılan iyi kaliteli embriyo sayısı da artmakta ve içlerinden en ideal gelişim göstereni transfer için seçilebilmekte, kalan kaliteli embriyolar da dondurularak saklanabilmektedir.

Transfer edilen embriyo kalitesi, günü ve sayısı da tüp bebekte başarı şansını etkilemektedir. Blastokist aşamasında ve iyi kaliteli embriyoya ulaşıldığında başarı şansı belirgin olarak yükselmektedir.

Rahime ait yapısal problemler, tüplerin karın boşluğuna açılan ucundaki tıkanıklık nedeniyle içinde sıvı toplanması yani hidrosalpenks, rahim iç boşluğundan köken alan polip ya da miyom gibi organik problemlerin varlığında da tüp bebek tedavisinde gebelik şansı olumsuz etkilenebilmektedir. 

Tüp bebek tedavisinde başarı oranlarını yaşam ve beslenme şekli de etkilemektedir. Olabildiğince mevsim normali sebze, meyvelerin günlük diyete eklenmesi, zeytin yağlı yemeklerin ağırlıklı olarak tüketilmesi, alkol ve sigaradan uzak durulması, karbonhidratlı yiyeceklerin kısıtlanması ve stresten uzak durulması başarıya olumlu katkıda bulunacaktır. 

Prof. Dr. Mehtap Polat özellikle tüp bebek tedavisinde başarı ihtimalini, uygulama yapan hekimin tecrübesinin ve uygulamanın yapıldığı laboratuvar koşullarının da belirgin olarak etkileyeceğini, bu nedenle de tüm Dünyada olduğu gibi Ülkemizde de tüp bebek tedavisinin başarı oranlarının klinikten kliniğe fark edeceğini de özellikle vurguladı. Tüp bebek tedavisi için hekim seçimi de en az eşlerin bireysel özellikleri kadar  başarı oranlarını etkilemektedir.