Bir süredir Alanya siyasetinde bir sessizlik var, ama bu sessizlik ne anlamlı bir derinlikten ne de stratejik bir sabırdan kaynaklanıyor. Maalesef, Alanya’nın geleceğini ilgilendiren her kritik dönemeçte bu sessizlik bir kayıtsızlık ve vizyonsuzluk göstergesi haline geliyor.
Geçmişte seçimde milletvekili aday listeleri açıklandığında, Alanya’nın adının bir kez daha yok sayıldığını görmüştük.
İktidarından muhalefetine, hiçbir partide Alanya’dan bir isme yer verilmemişti. Ancak komşumuz Manavgat’ta, iktidarı ve muhalefetiyle tüm partilerin listelerinde yerli adaylar boy gösterdi. Bu tabloya bakınca, Alanya’nın neden böylesine dışlandığını sorgulamak gerekiyor.
O dönemde Alanya’nın ilçe başkanlarına çağrıda bulunmuş ve “Partinin anahtarını alın, genel merkeze berin, bu listeye karşı tepkisiz kalmayın!” demiştim. Yani, nasıl olur da Alanya gibi büyük ve stratejik bir ilçe siyaseten bu kadar yok sayılırken, temsilcilerimiz bunu kabullenir?
Ancak o çağrılarım yanıtsız kaldı. Hiçbir ilçe başkanı, partinin genel merkezine gidip “Bu liste kabul edilemez!” demedi, istifa etmedi, tepki göstermedi. Ne yazık ki bu tepkisizlik, Alanya’nın siyasi sahneden biraz daha silikleşmesine neden oldu.
Şimdi, TÜİK’in açıkladığı il olacak ilçeler listesinde de benzer bir tabloyla karşı karşıyayız. Türkiye’nin dört bir yanından 24 ilçe il olmaya aday gösterildi. Evet, tahmin ettiğiniz gibi; Alanya bu listede yok! Ancak komşumuz Manavgat orada. Nasıl olur da, nüfusu, turizm potansiyeli ve ekonomik gücüyle Alanya gibi bir ilçe görmezden gelinir? Bunu sorgulamanın vakti geldi de geçiyor.
Alanya’nın turizme yaptığı katkılar, yıllık milyarlarca dolarlık ekonomik potansiyeli, Antalya’nın en büyük ilçelerinden biri olması yetmiyor mu?
Alanya’nın siyaset sahnesinde kaybolmasının sorumlusu kim? Bugün Alanya’nın il olma konusunda adı dahi geçmiyorsa, bu durum Alanya siyasetinin başarısızlığını gözler önüne seriyor.
Şimdi yeniden soruyorum: Alanya’nın geleceği bu kadar mı önemsiz? İlçe başkanları sizler neden bu duruma sessiz kalıyorsunuz?
Geçmişte olduğu gibi bugün de sorumluluk alacak bir liderlik sergilenmeli. Eğer bu kadar büyük bir potansiyel yok sayılıyorsa, siyasetçilerimiz neden bu duruma karşı çıkmıyor? Tepkisizliğin bedelini yalnızca bugünkü nesil değil, gelecek nesiller de ödeyecek.
Alanya’nın bu kaderi hak etmediğini düşünüyorum ve bir kez daha yerel siyasetçilerimize sesleniyorum: Sessizlik artık yeter! Alanya’nın hakkını koruyacak, ilçemizin büyüklüğüne ve potansiyeline uygun şekilde temsil edilmemizi sağlayacak adımlar atılmalı. Aksi takdirde, Alanya’nın siyasi tarihine “sessizliğin bedeli” olarak geçecek bir karanlık dönem daha yaşayacağız.