Doç. Dr. Karaoğlu’ndan Orta Doğu’nun Tarihi ve Türkiye’nin Stratejik İlişkileri Üzerine Çarpıcı Açıklamalar Doç. Dr. Karaoğlu’ndan Orta Doğu’nun Tarihi ve Türkiye’nin Stratejik İlişkileri Üzerine Çarpıcı Açıklamalar

Türkiye-Sovyetler Birliği ilişkilerine dair Cumhurbaşkanlığı arşivlerinden yararlanılarak hazırlanan bu makale, Alanyalı Doç. Dr. Orhan Karaoğlu ve Dr. Öğr. Üyesi Hilal Zorba Bayraktarın’ın ortak çalışması olarak dikkat çekiyor. 18 sayfalık bu çalışmada, Üçüncü Cumhurbaşkanı Celal Bayar ile dönemin Sovyet Büyükelçisi Nikita Ryzhov arasındaki gizli görüşmeler de detaylandırıldı.

1958'deki Gizli Görüşmeler

Makalede en dikkat çekici detaylardan biri, Celal Bayar ve Nikita Ryzhov’un 1958 yılının Nisan ve Mayıs aylarında gerçekleştirdikleri iki gizli buluşmanın anlatıldığı kısımlar oldu. 90 dakika süren ilk görüşme ve 70 dakika süren ikinci görüşmede ekonomik ilişkiler ve atom bombaları gibi kritik konular ele alındı. Ryzhov, Bayar’a Sovyet hükümetinin atom ve hidrojen bombalarının kullanımını yasaklamaya hazır olduklarını belirtirken, Sovyetlerin Türkiye’ye kimya sanayi, metalurji ve makine alanlarında işbirliği teklif etti.

ABD ve Turbodur Teknolojisi

Görüşmelerde Sovyet tarafının sunduğu bir diğer ilginç teklif ise, Türkiye'ye o dönemde Amerikalıların bile sahip olmadığı 'Turbodur' adlı yeni bir madencilik ve petrol arama aracının sağlanması oldu. Ryzhov, bu teknolojinin Sovyetler Birliği'nde mevcut olduğunu ve Türkiye ile bu alanda işbirliği yapmak istediklerini ifade etti.

Denge Politikası ve Stalin'in Ölümü

Makalede, Sovyetler Birliği'nin Türkiye’nin tamamen Batı blokunda yer almasını istemediği ve bu doğrultuda bazı girişimlerde bulunduğu vurgulandı. Bayar’ın ABD’yi ziyaret eden ilk Türk Cumhurbaşkanı olması, o dönemde Türkiye’nin Batı ile olan ilişkilerini dengelemeye çalıştığının bir göstergesi olarak ele alındı. Ancak, 1960 darbesine giden süreçte Bayar’ın Batı’dan beklediği ekonomik desteği alamaması ve Moskova ile diplomatik temaslar kurma çabası da dikkat çekiyor. Ayrıca, SSCB lideri Josef Stalin’in ölümünün, Ankara'nın Moskova’ya yaklaşımını değiştirdiği ve iki ülke arasındaki ilişkilerin gelişmesinde bir dönüm noktası olduğu belirtiliyor.

Soğuk Savaş döneminin Türk-Sovyet ilişkilerini mercek altına alan bu makale, Türkiye'nin denge politikası ve dönemin kritik diplomatik görüşmelerine dair önemli bilgiler sunuyor. Türkiye ve Sovyetler Birliği arasındaki bu ilişkiler, dönemin uluslararası politikalarını anlamak açısından büyük önem taşıyor.

Karaoğlu'nun Çalışması Türk-Sovyet İlişkilerine Işık Tutuyor

Karaoğlu ve Bayraktarın’ın çalışması, Türkiye'nin Soğuk Savaş dönemi dış politikası ve Türk-Sovyet ilişkilerinde kritik anlara dair önemli bilgiler sunuyor. Bu makale, dönemin uluslararası politikalarını anlamak açısından büyük önem taşıyor.