Karaer, 2005 yılından bu yana Türkiye, Hollanda ve Malta’da üç farklı bayrak altında faaliyet gösteren Corendon Airlines’ın Avrupa’da turizmi desteklediğini belirtti. “Sadece Türkiye değil, İspanya, Yunanistan, Mısır, İtalya, Tunus ve Portekiz gibi önemli destinasyonlarda çapraz uçuşlar gerçekleştiriyoruz. Tüm operasyonlarımızı ise Antalya merkezli olarak yönetiyoruz. Antalya’nın turizm potansiyelini kullanarak global bir oyuncu olmaktan gurur duyuyoruz” dedi.
“Antalya Yeni Bir İflası Kaldıramaz”
Turizm sektöründe yaşanan finansal zorluklara değinen Karaer, özellikle Thomas Cook ve yakın zamanda iflas eden FTI Tur olaylarının etkilerini vurguladı. Karaer, “Antalya, %60-70 oranında tur operatörlerine bağımlı bir destinasyon. Eğer bu operatörlere sahip çıkmazsak, yeni bir iflas Antalya’nın kaldırabileceği bir durum değil” dedi.
Antalya’nın yıllık 20 milyon turist hedefini yakalaması için turizmin çeşitlendirilmesi gerektiğine dikkat çeken Karaer, farklı pazarlara açılmanın ve havayolu şirketlerinin desteklenmesinin önemini şu sözlerle ifade etti:
“Turistleri ülkemize havayolu aracılığıyla getirdiğimizi unutmamalıyız. Havayolu şirketleri baskılanmamalı, aksine kar edebilmeli ki kapasitesini artırabilsin. Havacılık, kuralları kanla yazılmış, ince bir dengede yürüyen bir sektör. Ne Antalya yeni bir tur operatörünün iflasını kaldırabilir, ne de Avrupa bir havayolu şirketinin uçuşlarını iptalini.”
“Gençlere Çağrı: Pilot Açığımız Büyük”
Havacılık sektörünün en büyük sorunlarından birinin yetişmiş insan gücü olduğunu belirten Karaer, “Personel bulmakta zorlanıyoruz. Yurt dışından personel istihdam ediyoruz. Ancak bu yeterli değil. Gençlerimize sesleniyorum: Havacılık sektöründe çok büyük bir pilot açığı var. Her yıl 20-30 öğrenciyi bünyemize katarak yetiştiriyoruz, ancak bu da yeterli değil” dedi.
Karaer, turizm sektöründe sürdürülebilirliğin sağlanması için tüm paydaşların birlikte hareket etmesi gerektiğini belirterek, Antalya’nın global bir turizm merkezi olarak önemini bir kez daha vurguladı.