Alanya’nın Cikcilli Mahallesi’nde meydana gelen yangın, şehir gündeminde büyük yankı uyandırdı. Tadilat halindeki binada çıkan yangın, kısa sürede bodrum katlara kadar yayıldı. Neyse ki, Antalya Büyükşehir Belediyesi itfaiye ekipleri ve tomaların hızlı müdahalesiyle yangın kontrol altına alındı ve herhangi bir can kaybı yaşanmadı. Ancak yangın sonrası ortaya atılan yanlış bilgiler ve sosyal medyada yayılan spekülasyonlar, kamuoyunda kafa karışıklığına yol açtı.
Otel Değil, Konut!
Öncelikle bazı yanlış algıları düzeltmek gerekiyor: Bu bina bir otel değil! Yapının otel ruhsatı bulunmuyor ve Alanya Belediyesi tarafından da otel olarak işletilmesine dair herhangi bir izin verilmemiş. Ancak 2022-2023 yıllarında yabancı uyruklulara konut olarak kiralanan bu yapı, 2024 itibarıyla Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın “Günübirlik Kiralanan Konut İzin Belgesi” kapsamında turizm amaçlı günlük kiralama faaliyeti göstermeye başlamış.
Yangının Nedeni: Tadilat Sırasında Çıkan Kıvılcımlar
Yangının çıkış nedeni henüz resmi raporlarla kesinleşmemiş olsa da, tadilat sırasında yapılan kaynak işlemlerinin kıvılcımlarının yangına sebep olduğu tahmin ediliyor. Yani, şu an için bilinçli bir ihmal, kundaklama ya da kasıtlı bir sabotaj iddiasını destekleyen bir kanıt bulunmuyor.
Binanın Hukuki Durumu: İskan Tartışması
Yangının meydana geldiği bina hakkında çeşitli iddialar ortaya atıldı. Belediye kayıtlarına göre:
• 2021 yılında yapı denetim sözleşmesi feshedilmiş.
• 2023 yılı sonunda iskan başvurusu yapılmış.
• Seçimlerden önce, eski belediye yönetimi döneminde 1.776.394,68 TL’lik iskan harcı yatırılmış.
• 31 Mart 2024’te göreve gelen yeni belediye yönetimi döneminde bu yapıya yeni ruhsat veya tadilat izni verilmemiş.
Bu durum, binanın hukuki sürecinin eski yönetimle ilgili olduğunu ve mevcut yönetimin sorumluluğunda olmadığını net bir şekilde gösteriyor.
Yanlış Algılar ve Spekülasyonlar
Yangının ardından bazı çevreler, olayın “otel yangını” olduğu yönünde yanlış bir algı oluşturmaya çalıştı. Ancak belgeler ve resmi açıklamalar, bu binanın hiçbir zaman otel statüsünde olmadığını net şekilde ortaya koyuyor.
Ayrıca, yangının meydana geldiği yapının iş insanı Levent Kineşçi’ye ait.
Cikcilli Yangını Bize Ne Anlatıyor?
Bu olaydan çıkarılması gereken en önemli ders şu: Kaçak yapılaşma, ruhsatsız işletmeler ve denetimsizlik sorunu çözülmezse, ilerleyen süreçte çok daha büyük felaketlerle karşılaşabiliriz.
• Yerel yönetimlerin denetim mekanizmalarını güçlendirmesi gerekiyor.
• Vatandaşların da ruhsatsız yapılardan uzak durması ve yasal süreci takip etmesi büyük önem taşıyor.
Bu mesele sadece bir yangın hadisesi değil; Alanya’nın gelecekte nasıl yönetileceği, şehirleşme politikalarının nasıl şekilleneceği ve ruhsatsız yapılara karşı nasıl bir mücadele verileceği konularında da önemli ipuçları veriyor.
Osman Tarık Özçelik ve Şeffaf Yönetim Anlayışı
31 Mart 2024 seçimlerinin ardından göreve gelen Alanya Belediye Başkanı Osman Tarık Özçelik, yönetimde şeffaflık ilkesini benimseyerek halkın bilgilendirilmesi ve belediye çalışmalarının açık bir şekilde yürütülmesi konusunda önemli adımlar attı.
Cikcilli Mahallesi’nde meydana gelen yangının ardından belediyenin yaptığı detaylı açıklama, bu şeffaf yönetim anlayışının bir göstergesi oldu. Önceki dönemlerde kriz anlarında eksik ya da gecikmeli bilgilendirme yapılırken, yeni yönetimin her aşamada açık ve net bilgilendirme yapması dikkat çekici.
Ancak, şeffaflık sadece kriz yönetimiyle sınırlı kalmamalı. Belediye hizmetlerinin yürütülme biçimi, ihale süreçleri ve alınan kararların gerekçeleri de kamuoyuyla paylaşılmalı. Alanya halkı, kent yönetiminde söz sahibi olmak ve alınan kararların arkasındaki süreçleri öğrenmek istiyor.
Osman Tarık Özçelik’in şu ana kadar sergilediği tavır, şeffaflık konusunda samimi bir irade ortaya koyduğunu gösteriyor. Ancak bu anlayışın sürdürülebilir olması çok daha önemli. Eğer belediyenin karar alma mekanizmaları açık şekilde işlemeye devam ederse, Alanya’da daha güvenilir, hesap verebilir ve halkın katılımını esas alan bir yönetim anlayışı yerleşebilir.
Bu olay, yalnızca bir yangın meselesi değil, aynı zamanda şehirdeki kaçak yapılaşma ve yerel yönetimin denetim süreçlerinin ne kadar önemli olduğunu gösteren bir ders. Bu dersi doğru okumak, gelecekte benzer olayların yaşanmaması için en büyük gereklilik.