Kadınlarda kanal tıkanıklığı denildiğinde söz konusu olan Fallop Tüplerinin birinin ya da ikisinin, kısmen ya da tamamen kapalı olmasıdır. Fallop tüpleri rahimin her iki köşesinden tüplere doğru uzanan ince kanallardır. Uçlarında fimbria adı verilen saçaklar vardır. Yumurtlama olduğunda yani bir yumurta yumurtalıktan karın boşluğuna doğru atıldığında, fimbria adı verilen bu uzantılar adeta bir süpürge gibi yumurtayı alıp kanal içine taşırlar. Kanallar sadece bir yol olarak düşünülmemelidir çünkü içinde birçok fonksiyonu barındırır. İç yüzeyini kaplayan titrek tüycükler yumurtanın taşınmasına yardımcı olur. Döllenme bu esnada kanal içinde gerçekleşir. Döllenen yumurtanın kanal içerisinde rahime olan yolculuğu ortalama 3 gün sürer. Bu beslenir ve bölünmeye başlayarak embriyo adını alır. Bütün bunlardan da anlaşılacağı gibi  kanallar fonksiyonu görünenin de ötesinde organlardır. Kanallarda oluşan hastalıklar ya gebelik olmasını engelleyecek ya da dış gebeliğe neden olacaktır. Hastalar en çok bu nedenlerle başvururlar.

Kanal Tıkanıklığının Nedenleri:
En sık rastlanan nedenler PID ve Endometriosistir.
PID, Pelvik İnflamatuar Hastalık demektir. Cinsel yolla bulaşan ya da diğer mikroplar neden olabilir. En sık rastlanan etken Chlamidya, nadir ama ciddi bir etken Tüberküloz yani verem mikrobudur. 
Endometriozis rahim iç tabakasının olması gereken yer dışında başka bir yerde bulunmasıdır. En çok kanalları etkiler ve fonksiyonu bozar.
Kanalları etkileyen diğer problemler karın içerisinin iltihabi hastalıkları ve komşu organlara yapılan ameliyatlardır. Örneğin patlayan bir apendisit, yumurtalık kisti ameliyatları gibi.
Bazı kadınlarda kanallar doğuştan gelişmemiş de olabilir.

Alanya belediyesinden "EV" de bakım hizmeti Alanya belediyesinden "EV" de bakım hizmeti

Belirtiler ve Teşhis:
Kanallarda tıkanıklığa neden olan süreçler genellikle belirti vermeden seyrederler. Bazen kronik kasık ağrıları olabilir. Rutin bir muayenede fark edilmeleri zordur. Ultrasonda anlaşılabilmeleri için tüplerin içinin iltihabi sıvı ile dolmuş olması gerekir. Buna Hidrosalpenks adı verilir. 

Hastalar genellikle çocuk sahibi olamadıkları için başvururlar. Tanıda en sık kullanılan yöntem Kanal ya da Rahim Filmi olarak bilinen Histerosalpingografidir (HSG). Rahim ağzından rahim içine doğru verilen beyaz bir boyanın geçişi röntgen görüntüleri ile izlenir. Hem rahim boşluğu hem kanal yapısı hakkında bilgi verir. Halk arasında ağrılı olması ile ün yapmış olsa da modern aletler ve tecrübeli doktorlar yaptığında ağrıya neden olmamaktadır.  Benzer bir işlem ultrason görüntüsü altında yapıldığında buna verilen isim Sonohisterogramdır ancak tüpler hakkında verdiği bilgi biraz daha sınırlıdır.

Teşhisde kullanılan bir diğer yöntem Laparoskopidir. Karında açılan deliklerden sokulan kameralarla tüplerin dış kısmı ve yapışıklığa neden olan batın içi problemler görülebilir. İnvazif bir yöntem olması nedeni ile daha az başvurulur. 

Tedavi:
Hastalar genellikle çocuk sahibi olamadıkları için başvurduklarından tedavi planı da buna göre yapılır. Öncelikle neden ne olursa olsun tahrip olan bir tüpün antibiyotik ya da başka bir ilaç tedavisi ile eski haline döndürülmesi mümkün değildir. Bu nedenle bir şey yapılacaksa tek seçenek cerrahidir.
Tüp bebek bu kadar yaygınlaşmadan önce tüpleri açmaya yönelik açık ameliyatlar yapılırdı. Daha sonra aynı işlem kapalı ameliyatlarla da yapılmaya başlandı. Ancak bu ameliyatlar günümüzde çok sık yapılmamaktadır çünkü başarı oranları sınırlıdır ve tüp bebekle istenen sonuca daha çabuk ve zahmetsiz ulaşılabilmektedir. Diğer yandan içi iltihaplı bir kanal yani Hidrosalpenks, tüp bebek işleminin de başarısız olmasına neden olabilmektedir. Buradaki mekanizma kanal içindeki iltihaplı sıvının rahim içine akması ve transfer edilen embriyonun tutunmasını engellemesidir. 

Ultrasonla görülebilecek kadar büyük hidrosalpenksi olan bir kadının tüp bebekte gebe kalma şansı yaklaşık yarı yarıya düşer. Bu durumda iki seçenek vardır. Ya ameliyattan kaçıp önce tüp bebek denemelerini yapmak ya da ameliyatı baştan yapıp tüp bebek denemelerini riske atmamak.Bu karar kadının yaşına, infertilite süresine, daha önce yapılmış başarısız denemelerin sayısına, embriyo kalitesine, yumurtalıkların zenginliğine, erkeğin sperm durumuna göre alınır. Örneğin erkekte spermin ameliyatla ve ancak 1 uygulamaya yetecek kadar az sayıda bulunabildiğini düşünelim. Bu durumda önce hidrosalpenks ameliyatı olmak daha doğru olacaktır.

Op. Dr. Numan Bayazıt ,'' Hidrosalpenks ameliyatı da 2 ayrı şekilde yapılabilir. Birincisi iltihaplı tüplerin tamamen alınmasıdır. Bunun avatajı iltihaplı dokudan kurtulmuş olmaktır. Ancak bu yöntem komşu organ olan yumurtalıkların da kanlanmasını bozarak yumurta verimini azaltabilir. Bu nedenle yumurtası zengin genç kadınlarda tercih edilir. Diğer yöntem ise sadece kanal ile rahimin bileşkesinde küçük bir kesik yapıp iltihaplı sıvının akmasını engellemektir. Bu tüp bebekte başarıyı sağlar ancak kronik ağrıları nedeni ile başvuran bir hastada seçenek değildir.''dedi.