Bugün Yeni Alanya Gazetesi’nde yayınlanan köşe yazısında İbrahim İpbüker, bu dikkat çekici inşaatı mercek altına aldı. İddialarına göre 1799 ada 4 parselde 1157 metrekarelik arazi üzerinde yükselen üç katlı villanın bir devlet memurunun eşine ait olduğu bilgisine yer veren İpbüker, inşaatın kaynağıyla ilgili sorulara dikkat çekti.

"Devlet Memuru Maaşıyla Bu İnşaat Nasıl Yapılır?"
Köşe yazısında, villanın yapımı ile ilgili edindiği bilgileri okurlarıyla paylaşan İpbüker, ismi verilmeyen bir devlet memurunun eşine ait olduğu söylenen bu inşaatın finansmanının devlet memuru maaşıyla nasıl gerçekleştirildiğini sorguladı. Alanya’nın en gözde yerlerinden biri olan Bektaş Mahallesi’nde böyle büyük bir yatırımın yapılmasının ciddi maliyetler gerektirdiğini belirten İpbüker, “Bugün ortalama bir devlet memuru maaşı 50 bin lira civarında. Bu maaşla böylesine lüks bir inşaatı finanse etmek nasıl mümkün olabilir?” diyerek şaşkınlığını dile getirdi.

İnşaatın kaba halinin büyük ölçüde tamamlandığını belirten İpbüker, “Şehrin gelişimini yakından izleyen bir gazeteci olarak bu tip projelerle sık karşılaştığımı söyleyemem. Ancak bir devlet memurunun maaşıyla bu büyüklükte bir villanın inşa edilmesi bana oldukça düşündürücü geldi” ifadelerini kullandı.

Turizm sektörü bu düzenlemeden endişeli Turizm sektörü bu düzenlemeden endişeli

Özal’ın Sözleri Hatırlatıldı
Yazısının devamında merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın “Benim memurum işini bilir” sözlerine atıfta bulunan İpbüker, inşaatı gerçekleştiren memurun bu söze uygun bir şekilde hareket etmiş olabileceğini ima etti. “Özal’ın yıllar önce söylediği bu söz, günümüzde de geçerliliğini koruyor gibi görünüyor. Anlaşılan o ki, bu memur da işini bilenlerden” diyerek, bu tür şaibeli yatırımların halk arasında yaygın olduğu düşüncesine dikkat çekti.

İpbüker, devlet memurlarının maaşları göz önüne alındığında bu tür büyük projelerin nasıl gerçekleştiğini anlamanın zor olduğunu ifade ederek, “Kimse yanlış anlamasın, kimsenin malında, mülkünde gözümüz yok. Fakat bir devlet memurunun, yalnızca maaşıyla böyle bir inşaata cesaret edebilmesi bana pek olası görünmüyor. Aileden kalan yüklü bir miras ya da başka bir kaynak varsa bilemem, ama aksi takdirde bu cesareti göstermek kolay değil” dedi.

“Geçinemiyoruz” Diyen Memurlar ve Lüks Yatırımlar
Köşe yazısında çelişkili bir duruma da dikkat çeken İpbüker, bir yanda "Geçinemiyoruz" diyerek ekonomik zorluklardan şikayet eden devlet memurları olduğunu, diğer yanda ise lüks yatırımlar yapabilen memurların bulunduğunu vurguladı. “Bir tarafta maaşların yetmediğinden yakınan, hayat pahalılığıyla baş edemeyen devlet memurları, diğer tarafta ise Bektaş Mahallesi’nde üç katlı villa yaptıran cesur bir memur. Bu çelişkiyi açıklamak gerçekten zor” şeklinde yazdı.

İnşaatın sahibi olan devlet memurunun kim olduğu hakkında isim vermekten kaçınan İpbüker, bu kişinin ortaya çıkıp durumu aydınlatmasının faydalı olacağını belirtti. "Kimse bu devlet memuru, bu işin sırrını açıklasa da tüm memurlar yolunu bulsa. Gerçekten ben de çok merak ettim. Bu kadar cesur ve işini bilen bir memur kim?” sorusuyla yazısını noktaladı.

Soru İşaretleri Büyüyor
İbrahim İpbüker’in yazısı, Alanya’da pek çok kişinin dikkatini çekerken, Bektaş Mahallesi’ndeki inşaatın sahibi hakkında tartışmaları alevlendirdi. Özellikle son dönemde devlet memurlarının maaşlarıyla ilgili tartışmaların yoğunlaştığı bir dönemde bu tür yüksek maliyetli projelerin varlığı, halk arasında daha fazla soru işaretine neden oldu. Alanya kamuoyu, bu inşaatın arkasındaki gerçeklerin gün yüzüne çıkmasını beklerken, villanın sahibi olan devlet memurunun konu hakkında bir açıklama yapıp yapmayacağı merakla bekleniyor.

Bektaş Mahallesi’nde devam eden bu inşaat, yalnızca lüksüyle değil, finansman kaynağıyla da gündemde kalmaya devam edecek gibi görünüyor.

Editör: Hüseyin Kalaycı