2016 yılında faaliyet göstermeye başlayan tesisin kapasite artışı ve genişleme projeleri daha önce hukuki engellere takılmıştı. Ancak, 26 Nisan 2024’te Aytemiz Akaryakıt Dağıtım A.Ş.’nin hisselerinin tamamının Rusya merkezli Tatneft şirketine satılmasının ardından, tesisin kapasite artırımı için yeni bir ÇED (Çevresel Etki Değerlendirmesi) başvurusu yapıldı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, 25 Şubat 2025 tarihinde bu başvuruyu onaylayarak “ÇED Olumlu” kararı verdi.

Bu karar, Alanya’da büyük tepkiyle karşılandı. Çevreciler, sivil toplum kuruluşları ve birçok siyasi parti temsilcisi, 2021 yılında Antalya 1. İdare Mahkemesi tarafından iptal edilen aynı projeye yeniden onay verilmesini hukuka aykırı olarak değerlendirerek yargı sürecini başlattı. Alanya Çevre Gönüllüleri ve gönüllü avukatlar öncülüğünde, aralarında CHP, MHP ve İYİ Parti ilçe başkanları, otelciler dernekleri, turizmciler ve bölge halkından 30 kişinin bulunduğu geniş bir grup, Antalya İdare Mahkemesi’ne dava açtı. Alanya Belediyesi, Alanya Ticaret ve Sanayi Odası (ALTSO) ve Alanya Turistik İşletmeciler Derneği (ALTİD) de davaya müdahil oldu.

TESİSİN KAPASİTE ARTIRIMI ÇEVREYE BÜYÜK TEHDİT OLUŞTURUYOR

Dava dilekçesinde, 2021’de mahkeme tarafından iptal edilen ÇED raporunda belirtilen olumsuzlukların hiçbirinin giderilmediği vurgulandı. Çevreciler ve bölge halkı, tesisin kapasite artırımıyla birlikte:

• Bölgeye yanaşacak gemi büyüklüğünün 2,5 kat artacağını ve 350-400 metre uzunluğundaki gemilerin kıyıya yaklaşacağını, bu durumun büyük bir çevresel felakete yol açabileceğini,

• Tankerlere akaryakıt boşaltımı sırasında ya da denizdeki boruların patlaması gibi bir kaza halinde, Antalya Körfezi’nin telafisi mümkün olmayan zararlara uğrayacağını,

• Yeşilöz Sahili’nin nesli tükenmekte olan caretta carettaların yuvalama alanı olduğunu ve bu artışın, türün devamlılığını tehdit edeceğini,

• Deniz ekosisteminin zarar göreceğini, deniz çayırlarının yok olacağını ve bölgedeki biyolojik çeşitliliğin tehlike altına gireceğini,

• Bölgede koruma altında olan kum zambaklarının nasıl korunacağına dair herhangi bir planın bulunmadığını,

• D-400 Karayolu’ndaki ağır taşıt trafiğinin tesisin genişletilmesiyle birlikte normalin çok üstünde artacağını ve trafik güvenliğini tehdit edeceğini dile getirdi.

TURİZM VE TARIM TEHLİKEDE

Alanya’nın ekonomisinin büyük ölçüde turizm ve tarıma dayalı olduğu göz önünde bulundurulduğunda, söz konusu tesisin genişletilmesi sadece çevreye değil, bölgenin ekonomik yapısına da ciddi zarar verecek. Türkiye’nin turizm başkenti olan Antalya, ülke genelindeki turizm gelirlerinin büyük bir bölümünü oluşturuyor. Şubat 2025 verilerine göre, Türkiye’de toplam 7.089 turizm işletme belgeli tesis bulunurken, Antalya 1.069 tesisle ikinci sırada yer alıyor. Alanya ise 274 turizm tesisiyle Antalya’nın en önemli turizm merkezlerinden biri olarak öne çıkıyor ve Türkiye turizm gelirlerinin %10,6’sını tek başına karşılıyor.

Bunun yanı sıra, Alanya’daki 76 mavi bayraklı plajdan biri de söz konusu tesisin etki alanında yer alıyor. Bölge halkı, kapasite artışının gerçekleşmesi halinde, deniz kirliliği ve çevresel tahribatın turizmi büyük ölçüde olumsuz etkileyeceğini vurguluyor. Turizm gelirlerinin düşmesiyle birlikte, yalnızca otelcilik sektörü değil, tarım ve yerel esnaf da ekonomik darbe alacak.

SİYASİ PARTİLER VE SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİ TEK SES OLDU

Tesisin genişletilmesine karşı verilen hukuk mücadelesinde Alanya’da siyasi farklılıklar bir kenara bırakıldı. CHP Alanya İlçe Başkanı Bülent Kandemir ve 2019’daki ilçe başkanı Coşkun Karadağ, MHP Alanya İlçe Başkanı Mustafa Sünbül ve 2019’daki ilçe başkanı Mustafa Türkdoğan, MHP 23. Dönem Milletvekili ve MYK Üyesi Hüseyin Yıldız, İYİ Parti Alanya İlçe Başkanı Hilmi Er ve 2019’daki ilçe başkanı Yücel Apaydın, Yeşilöz Mahallesi Muhtarı Mehmet Yıldız, Kleopatra Otelciler Derneği’nden Servet Şakiroğlu, CHP Kadın Kolları MYK Üyesi ve ALTİD Eski Başkanı Gülçin Güner gibi birçok isim, projeye karşı mücadelede birleşti.

Siyasi partilerin yanı sıra, Alanya halkı da çevre mücadelesine destek vererek tesisin genişletilmesine karşı tepki gösterdi. Konuyla ilgili açıklama yapan çevreciler, “Bu sadece Alanya’nın değil, tüm Türkiye’nin meselesidir. Turizm ve tarımın zarar görmesine, çevre felaketine neden olacak bu projeye karşı sonuna kadar mücadele edeceğiz. Çocuklarımıza yaşanabilir bir Alanya bırakmak için birlik olmalıyız” ifadelerini kullandı.

SONUNA KADAR MÜCADELE EDECEĞİZ!

Alanya Milli Emlak Müdürlüğü 75 m²’lik Taşınmazı Kiraya Veriyor Alanya Milli Emlak Müdürlüğü 75 m²’lik Taşınmazı Kiraya Veriyor

Alanya halkı ve çevreciler, 2019’da olduğu gibi bu süreçte de siyasi görüşleri bir kenara bırakarak, doğanın korunması için ortak mücadele edilmesi gerektiğini vurguluyor. “Bizim tek amacımız Alanya’yı, doğayı, turizmi ve tarımı korumak. Bu mücadelede herkesin desteğine ihtiyacımız var. Alanya’nın geleceği için sesimizi daha gür çıkarmalıyız” diyerek, herkesi bu davaya destek vermeye çağırıyorlar.

Açılan davanın önümüzdeki günlerde nasıl sonuçlanacağı merakla beklenirken, Alanya Çevre Gönüllüleri ve gönüllü avukatlar, sürecin sonuna kadar takipçisi olacaklarını ve Alanya’nın doğasını korumak için mücadeleyi bırakmayacaklarını vurguluyor.