Olay yeri Alanya. Hafta sonu tanınmış bir işletmeye giden E.M. eşi ile gün sonunda hesabı ister.
Elinde POS cihazı ile gelen garson 3 bin 500 TL ödeme talep eder. E.M. tam kredi kartına davranacaktır ki eşi ‘Hesap yanlış’ der. E.M. adisyon fişini görmek ister.
Garsonun uzattığı adisyon fişini inceleyen E.M. ve eşi adisyona hiç yemedikleri yiyeceklerin içmedikleri içeceklerin eklenmiş olduğunu görüp itiraz eder. Hesap kontrol edilir. Tam 1650 TL’lik fazlalık tespit edilir. Toplam 1850 TL öder ve işletmeyi terk ederler.
Kendisinden yaklaşık 2 kat fazla hesap talep edilen E.M.’nin bana ilettiği e-posta’da yazdıkları çok vahim:
“6 kalem fazla yiyecek-içecek eklemişler. İtiraz ettik. ‘Kusura bakmayın yanlış girmişiz’ dediler. Sonrasında küçük bir araştırma yaptım. Birçok kişinin benzer adisyon hileleriyle karşılaştığını öğrendim. Fark edersen, ‘pardon’ diyorlar. Fark etmezsen geçmiş olsun. Burası turizm bölgesi. Bir de yabancıların durumunu düşünün. Biz sadece taksileri falan konuşuyoruz ama bazı restoran ve plaj işletmeleri yerli yabancı bakmadan resmen turist soyuyor.”
Küçük bir araştırma yaptım. Özellikle son dönemde restoranların hesapları ile ilgili şikayetlerin çoğaldığını gördüm.
Dolandırıcılar işbaşında… Adisyonu incelemeden asla hesap ödemeyin.
Hemen belirteyim, dolandırıcıların hedef kitlesi sadece yerli/yabancı turistler değil, hepimiziz. Çocukların gençlerin takıldığı mekanlardan tutun da en gözde pastaneler lokantalar bile kapsamda. Adisyonlara eklenen yiyecek-içecek dışında, adisyon göstermeme, bahşiş/servis adı altında hesaba gelişi güzel rakamlar ekleme, kuver bedellerini şişirme gibi birçok usulsüzlük iddiası var.
İşletmeler adisyon düzenlemek zorunda ama o adisyonları görmek, içerdikleri bilgileri kontrol etmek öncelikle sizin inisiyatifinizde.
Restoran vs. nereye giderseniz gidin yediğiniz içtiğinizle size gelen hesapta yazanları karşılaştırıp kontrol edin. Adisyonlar zaten öncelikle sizin bunları kontrol etmeniz, neye kaç para verdiğinizi bilmeniz için düzenleniyor.
Okurum E.M.’nin başına gelenleri ve konuyla ilgili araştırmamı Tüm Restoran ve Turizmciler Derneği Başkanı (TÜRES) Ramazan Bingöl ile de paylaştım. Bingöl’ün öncelikle fiyatlarla ilgili şeffaflık çağrısı var. Bence çok önemli:
“Adisyon ve hesaplarla ilgili şikayetler bizim de gündemimizde. Konuyu geçtiğimiz günlerde Ticaret Bakanımız Sayın Ömer Bolat ile de paylaştık. Önerimiz tüm işletmelerin öncelikle fiyatlarını görünür bir şekilde mekanlarının girişinde sergilemesi. Mekana gelen fiyatları daha menüyü görmeden bilsin öyle otursun. Dahası tüm işletmeler web sayfalarında menülerini fiyatlarıyla yayınlasın. Müşteri mekana fiyatları bilerek gelsin. Bu iki önerimiz zorunlu hale getirilsin.”
Son dönemde restoranlar ile ilgili şikayetlerde kuver, servis, hizmet bedeli, garsoniye, bahşiş gibi kalemlerle yapılan tahsilatlar da göze çarpıyor. Adisyonlara giren bu kalemlerle ilgili belli bir standart olmadığı gibi bazı restoranların abartıp tüm bu kalemleri tahsil etmeye çalıştığını bile iddia edenler var.
TÜRES Başkanı Ramazan Bingöl son dönemde bu konuda çok şikayet aldıklarını doğruluyor ve ekliyor:
“Masaya oturduğunuz anda önünüze gelen pide/ekmek, tereyağı, salça vs’ye özetle kuver adı veriliyor. Bunun için de sizden bir ücret talep ediliyor. Kuver ücretlerinin de önceden bilinmesini, menülerde yer almasını talep ediyoruz. 30 TL’den alan var 200 TL alan da. Vatandaş bunu nereden bilecek.”
Vatandaşın son dönemde servis/bahşiş adı altında yeni bir kalemle de karşılaştığına dikkat çeken Bingöl bunun dünyada da geçerli bir uygulama olduğunu söyledi ve ekledi:
“Adisyonlara yüzde 10-20 servis/bahşiş ekleniyor. Ancak bunun bilgisi hiçbir şekilde vatandaşa verilmiyor. Restoran girişinde, web sayfalarında ve menülerde bu bilginin yer alması gerekir. Çoğu vatandaş hesaba servis/bahşişin dahil olduğunu bilmeden üstüne bir daha ödüyor.”
Ramazan Bingöl fiyat konusunda restoranları daha şeffaf olmaya çağırırken vatandaşı da uyardı: Adisyon isteyin, inceleyin.
Çoğu vatandaşın adisyon incelemeden hesap ödemesi bazı dolandırıcılara ilham veriyor. İşletmelerin hesabı şişirme olasılığının yanı sıra bazı garson ve işletme müdürlerinin de adisyonlara (kalemle vs) eklemeler yaparak işletmeden habersiz müşterilerden fazla para tahsil ettiği öne sürülüyor. Tahsilat nakitse fazla kısım ayrılıp işletmeye teslim ediliyor. Eğer tahsilat kredi kartı ileyse fazladan çekilen miktar işletmeye ‘bahşiş’ olarak yansıtılıyor.
Buradan bir çağrıda bulunmak istiyorum. Bundan sonra restoran vs işletmelerde ‘Hesap lütfen’ demeyelim. Gelin hep birlikte ‘Adisyon lütfen’ diyelim. İnceleyelim, ödediğimizi bilelim, hesabımıza sahip çıkalım.
Vergi Usul Kanunu hükümleri uyarınca bilanço ve işletme hesabı esasına göre defter tutan ve alkollü içki servisi yapan gece kulüpleri, diskotekler, barlar, pavyonlar, gazinolar, meyhaneler, lokantalar, kafeteryalar ve pastane gibi işletmeler adisyon kullanmak mecburiyetinde.
Alkollü içki servisi yapılmamakla birlikte Kurumlar Vergisi Kanunu’na tabi olan her türlü kurumlar tarafından çalıştırılan veya Vergi Usul Kanunu hükümleri uyarınca bilanço usulüne göre defter tutulan lokanta, kafeterya, pastane, gazino gibi işletmeler de adisyon kullanmak zorunda.